Erol Karabulut

1942 yılında Ankara'da dünyaya geldi. İnşaat mühendisi olarak 2005 yılında emekli oldu. Çocukken babasının hobi olarak el kıl testeresi ile yaptığı objeleri izlemekle başlayan ahşapla dansı, onu bugünlere getirdi.
  Geleneksel türk mimarisi ve el sanatlarındaki detay ve motifleri eserlerine yansıtarak günümüze taşımaktadır. Ahşap malzeme kullanarak yarattığı özgün tasarımlarında, kıl testeresi kullanarak ince bir el işçiliği sergilemektedir. İç mekanlarda kullanılabilecek dekoratif ve fonksiyonel amaçlı bu eserler şunlardır:

  • Tavla-satranç takımları: İçi , dışı , yanları ve pulları ahşap oyma olan bu eserler dört şekilde tasarlanmıştır: İç yüzünde tavla, dış yüzünde satranç oynanabilen tavla-satranç, Tavla, İkiye katlanabilir satranç, Tek plaka satranç, Sehpalı tavla-satranç.
  • Minyatür pencere: Işıklandırma ile aplik olarak kullanılabilir, duvara asılır.
  • Servis arabası: Tekerlekli, içten ışıklandırmalı, çok fonksiyonlu, parçalar halinde sökülüp takılır ve taşınabilir.
  • Paravanlar: Dört parçalı, katlanabilir (4x45 cm, yük.:1.60 cm).
  • Sehpalar: Altıgen, kare, yuvarlak.
  • Kutular.
  • Abajurlar.
  • Kuş kafesi.

Bir İnşaat Mühendisi olarak geleneksel mimarimizden etkileniyorum. Atalarımızın yarattığı bu sanat eserlerine yeni bir biçim, soluk vererek günümüzde yaşatmak, bu kültürü günümüz objelerine aktarmak, mühendislik bilgimi sanatla birleştirerek yeni nesillerle paylaşmak ve yaşatmak istiyorum. Böylece ortak kültür bilinci oluşturmamıza katkıda bulunduğum için mutlu oluyorum Bu tür eserlerin yaşantımıza ayrı bir heyecan, keyif kattığına ve enerji verdiğine inanıyorum.

Emekli biri olarak zaman sıkışıklığı olmadan sanat yapabilmek, geçmiş birikimlerimi aktarmak, sonrasında da paylaşmak bana ayrı bir keyif veriyor.

Eserlerimin hepsi el işçiliği olduğu için bir sanat eseri niteliğindedir. Eserlerimi özgün olarak tasarımladığım için her biri " tek " tir.

Eserlerimi fiyatlandırmak bana çok zor geliyor. Ticari bir kaygı gütmüyorum, ama bu yapıtların ortaya çıkması, ciddi zaman, emek ve maliyet gerektiriyor. Bu nedenle eserlerime paha biçemiyorum. Her biri çok özel olan bu yapıtları, onlardan aynı zevki alacak, onları yaratırken her desene işlediğim ruhu anlayabilecek özel kişilerle paylaşmak istiyorum.

Böylece benimle aynı hazzı alanlarla özel bir bağ kuruyoruz. Geçmişe bağlılığı, güzelliklere saygıyı, yaşama sevincini, sanat tutkusunu, zerafet ortamında yaşamayı özleyen ruhların iletişimini sağlamak, benden bir parçanın, ruhun özel bir koleksiyonda yaşatılması, yeni nesillere aktarılması, beni ayrıca mutlu etmektedir. Bu da bana yeni şeyler yaratma heyecanı, coşkusu veriyor. Bu duygusal paylaşımdan doğan dostluk ortamında maddiyatın, fiyatların konuşulması bana zor geliyor. Kişiye özel ürünlerimi, meraklısına sunuyorum.